//-->
ANASAYFA ŞİİRLER HİKAYELER RESİMLER EĞLENCE DİNİ BÖLÜM FIKRALAR GİZLİ İLİMLER ATATÜRK  HTML KOD MESAJLAR ROMAN BURÇLAR MP3 DİNLE E-KART KİM KİMDİR İLETİŞİM Z.DEFTERİ

YAHUDİLİK HİRİSTİYANLIK VE İSLAMİYET

Monologlar I, İslâm’a Çağrı

Bir Düşün mü Peşinde?!!


“Sorgulanmayan bir hayat, yaşamaya değmez…” Sokrates (M.Ö.470-M.Ö.399)

Tıpkı bir deniz kabuğuna benziyorum. Bana anlatılan sahte düşlerin (mi) peşinden gidiyorum. İçimde eksik olan sadece bir deniz sesi değil. Kumsalda, “ayak izlerimi” arıyorum. Ama, kendi ayak izlerimi” arıyorum.

"Benimle yürümek ister misin?" demiştim sana. Biliyorum, çok sıkıcıyım ve söylediklerim çok çok sana uzak. Bana ne kadar dayanabilirsin ki?! Beni ne kadar dinleyebilirsin ki?! Şimdi penceremde yine yeni bir sabah doğmak üzere. Hem beni dinlemek sabır ister sonra… Hele de konuşan hep bensem ve bazen sabrını (bilmeden) zorladığım anlar, bana sen, sadece içinden yanıtlar verebilirken… Beni dinlemek sabır ister sonra; Musa gibi “Tamam, sabredebilirim yaptıklarına/yapacaklarına.” diyebilmek Hızır’a…

Bir toz bulutunun içinde olmak. Bir “savaş yeri”nden arta kalan düşüncelerin ve bu tuhaf monolog’un neresinde olmak. “Erişemeyeceğim yüksek bir kayaya çıkar beni” diyordun ya dün. Ya da az önceydi belki, sana “Seni aslâ terk etmem, seni aslâ bırakmam” diyecek bir sesin peşinde… Yada içindeki sessiz ezgilerinde “Kimin askeriyim sahiden” diye düşündüğün bir monolog’un /söyle/ nere’sinde olmak. Ya benim sesim neresinde aklından geçenlerin???

“Ardına bak, beni göreceksin.” Acılarından çalınmış bir söz değildi imâsı. Yüreğinde saklı bir mühür, düşüncelerinin “Ya gerçekse!!!” diye seni saklayan imlâsı. “Zamanlı” bir düş kurmak, sonrasına bir not düşmek, “Bir düş kurmaya var mı acaba zaman.” Ya gerçekse… Gerçeği defalarca tersyüz ettiğin,  bütün “gerçek” iddiacılarına yada  bütün “dâhi-i müfteri” vesveselerine “Adâletli mi davrandım acaba” diye şüpheye düştüğün “zaman”. Sevgi tüccarlarına gösterdiğin müsamaha kadar, “Kainat Kitabı’nın” içlerine dalıp yanılgıları kabul etmeyi içine sindiremeyen gurûr kadar, “Kapılarımı O gerçek dediğin şeye çoktan örttüm.” dediğin Gerçek Dediğim Şey’in düşlerinde kapını çalıp sesini kendi içinden de tekrar edecek kadar…

Bir imtihan Dünyası’nın sözlü sınavında, sınavın bitmesine ne kadar var yada ne kadar zamanım var diye hesap edemediğin bir Sınav, ve önünde daha bomboş duran cevap anahtarın ve zaman… Bilsen ki ölüm, seni de beni de kabre kor ne zaman!!! Kabir, “Dar kapıdan girmeye çalışın. Çünkü yıkıma götüren kapı, geniş kapıdır.” diyen kutlu bir Peygamber’in kapısı kadar dâr ve imtihan zilinin çalınıp sınavın bitişine belki günler, aylar; belki de sadece dakikalar var…

Ya uyandığınızda size "gerçek" diye öğretilen şeylerle o gün gördüğünüz gerçeklik arasındaki mesâfe’den ürkeceksiniz…

Ya da ölümle uyanmadan, daha bu dünyada  gerçeğin peşinden gideceksiniz..
Bugün 77 ziyaretçi (101 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol